Sözüm ona Japonya’nın en büyük üçkâğıtçısı olan Makoto Edamura, birinci sınıf düzenbaz Laurent Thierry’yi dolandırmaya çalışınca umduğundan fazlasını bulur.
Beklenmedik bir olay nedeniyle bir erkek hapishanesine hapsedilen okul şiddeti kurbanı Cha Woo Sol, dövüş sanatları şampiyonu Jung Do Hyun ile tanışır ve sınırlarını birer birer kırar.
Bütün dünya insanları zombiye çeviren çok etkili ve insanlığı tehtid eden bir virüsün etkisi altındadır. Japonya’da Fujimi Yüksek Okulunun bazı öğrencileri ve okul hemşiresi, bu bir nevi kıyametten kurtulabilmek için bir araya gelirler. Hikaye çoğunlukla iç istiladan kurtulan öğrencilerden biri olan Komuro Takashi’nin gözünden anlatılmaktadır.
Suçluları yakalamak konusunda oldukça hırslı bir dedektif (Cha Tae-Hyun) ile polisin yakalayamadığı suçluları yakalamaya çalışan bir TV programının Yönetmeninin (Lee Sun-Bin), suçluları yakalamak için birlikte çalışmasını konu almaktadır.
Dizi, 1900’lü yılların başında, Kore’nin Japon işgali döneminden önce geçmektedir. ABD’nin 1871 tarihinde Joseon’daki seferi sırasında, Joseonlu bir çocuk bir Amerikan savaş gemisi tarafından kurtarılır ve Amerika’ya götürülür. Bir yetişkin olduğunda Joseon’a geri döner. Burada bir Amerikan askeri olarak konuşlandırılır ve bir aristokrat aileden gelen kadına âşık olur.
Dizi, güneş tutulması sırasında Goryeo Hanedanlığı zamanına geri giden ve orada diğer insanların korkudan önünde titrediği Wang So’ya aşık olan bir kızın öyküsünü anlatmaktadır. Kral Taejo’nun dördüncü oğlu olan prens Wang So soğuk bir kişiliğe sahiptir, dikkatleri üzerine çekmek istemez ama doğduğu ayrıcalıklardan dolayı bu imkânsızdır. Tam bir güneş tutulması gerçekleştiğinde Go Ha Jin, Kral […]
Hafızasını kaybeden ve ardından her on iki saatte bir yeni bir bedende uyanan bir adamın etrafında dönen bir fantastik aksiyon filmi.